Ödev
Param yok. (ben)
İbrahim’in gözlüğü var.
Rasim’in iki tane çantası var.
Ayşe’nin telefonu var.
Saatin yok mu? (sen)
Arabamız yok. (biz)
Kaleminiz var mı? (siz)
Kitapları var. (onlar)
Güzel gözleriniz var. (siz)
Kedin var mı? (sen)
Translate sentences bellow
I have a good new(s) to you (for you)
new(s) haber, haberler
Sana güzel bir haberim var.
I have good news to you (for you)
haberler : multiply news
Sana güzel haberlerim var.
We have a fridge
fridge : buzdolabı
Buzdolabımız var.
I don’t have a computer
computer : bilgisayar
Bilgisayarım yok.
Don’t you have a dictionary?
dictionary : sözlük (sözlüğ-ü…)
Sözlüğün yok mu?
I have a new job
Yeni bir işim var.
Does Ali have internet at home?
Ali’nin evde interneti var mı?
Do you (pl) have a jacket?
jacket :ceket
Ceketiniz var mı?
Ali has a car.
Ali’nin arabası var.
Does Ali have a car?
Ali’nin arabası var mı?
Who has a car?
Kimin arabası var?