çalış-: work
Ne zamandan beri İstanbul’da çalışıyorsun?
Since when have you been working in İstanbul?

öğren-: learn
İtalyanca öğrenmek kolay mı?
Is it easy to learn Italian?

araba kullan-: drive
İstanbul’da araba kullanmak gerçekten çok zor!
It’s really difficult to drive in Istanbul.

-i sür-: drive; ride
Boğaz’da bisiklet sürmek çok keyifli.
It is very enjoyable to ride bicycle on Bosphorus.

öğrenci: student
Öğrenci misiniz?
Are you students?

yüz-: swim
Hafta sonu yüzmek için Adalar’a gidebiliriz.
We can go to the Prince’s Islands in order to swim on the weekend.

ödev: homework
Bu hafta çok ödevim var.
I have a lot of homework this week.

yakınlarda: nearby
Yakınlarda banka var mı?
Is there a bank nearby?

-a yakın-: close to
Banka meydana yakın mı?
Is the bank close to the square?

fazla: extra, spare
Fazla kaleminiz var mı?
Do you have an extra pen?

hızlı: fast
Biraz daha hızlı yürüyemez misin?
Can’t you walk a little faster?

şimdi: now
Şimdi çalışıyorum, akşam arayabilir misin?
I am working now, can you call in the evening?

şimdilik: for now, for the time being
Şimdilik bir hostelde kalıyorum.
I am staying at a hostel for now.

artık: anymore; from now on
Artık orada oturmuyoruz.
We don’t live there anymore.

sadece: only
Kahve yok, sadece çay var.
There is no coffee, there is only tea.

biraz: a little
Biraz bekleyebilir misin?
Can you wait a little?

kahvaltı: breakfast
Kahvaltı için çay yok.
There is no tea for breakfast.

yer: floor; place
Kahvaltı yapmak için sahilde çok güzel yerler var.
There are very nice places on the seaside in order to have breakfast.

kilise: church
Tepede çok eski bir kilise var.
There is a very old church on the hill.

bardak: cup, glass
Temiz bardak yok mu?
Isn’t there a clean cup?

şişe: bottle
Evde bir şişe kırmızı şarap vardı.
There was a bottle of red wine at home.